InfoGero

Yaşlanan İnsan Niçin Bir Psikologtur?

27.10.2017 Prof. Dr. İsmail Tufan






Nitelik (attribution) teorisinin sahibi Avusturyalı psikolog Fritz Heider (1896-1988) her insanın günlük yaşamında bir “naif psikolog” olduğunu kabul etmiştir. Burada naif kavramını bir değer yargısı olarak görmemek gerekir. Heider bununla sadece psikolog mesleğini profesyonel manada uygulamayan normal vatandaşı kastetmektedir.

Heider 1958’de The psychology of interppersonal relations adlı eserini yayınladı. Ben bunun 1977’de yayınlanan Almancasını inceledim. Heider bu eserinde bireyin günlük yaşamında davranışların (kendisinin veya diğer insanların) sebeplerini ve açıklamalarını aradığını ifade etmektedir. Yani her insan günlük yaşamında gözlemlediği davranışların sebepleri üzerine birtakım sorular sorar ve bunlara kendi bakış açısından birtakım cevaplar verir. Bunu yaparken de “naif psikolog” gibi davranır.

Ben gerontolog olduğum için her biri naif bir psikolog olan bireylerin yaşlanma ve yaşlılıkla bağlantılı gözlemlerinden hareket ederek, örneğin bir yaşlının davranışlarına bakarak, yaşlılık üzerine sorduğu sorular ve getirdiği açıklamalara ilgi duymaktayım. Mesela birkaç yıl önce Alzheimer hastası babasını bir ağacın gövdesine bağlayan bir adamla tanıştım. Tabii durum içler acısı bir manzara sunmaktaydı. Zavallı yaşlı adam Ağustos ayının sıcağında bir ağacın altında belinden bir urganla ağaca bağlanmış, hastalığın getirdiği spesifik durumundan dolayı kendisini ve çevresini sağlıklı bir insan gibi göremiyor, durumuna müdahale edemiyordu.

Bu manzara insanlık onuru, ahla ve yaşlıya saygı geleneğimizle uyuşmuyordu. Bu manzarayı görenin üzerinde çok olumsuz tesir yaratıyordu. Buna karşın Alzheimer hastası yaşlının oğlu durumdan hiç de müteessir değildi, hiçbir şey olmamış gibi babasını adeta bir sandalyeyi gösterir gibi eliyle işaret edip gösteriyor ve bana şunu soruyordu: “İsmail hocam, babam sürekli ağacın şu iki dalı arasından gökyüzüne hiç kıpırdamadan bakıyor. Ne dersiniz, acaba orada bizim göremediğimiz bir şeyleri mi görüyor?”

Ağlanacak bu duruma gülesim gelmedi dersem, herhalde inanmazsınız. İnanmamakla da haklısınız. Çünkü yüzyıl düşünsem aklıma gelmeyecek bir soruydu bu. Aslında soru değildi. Soruya bürünmüş cevaptı. Yaşlı adamın artık pek de genç diyemeyeceğim oğlu babasındaki bu davranışa naif bir psikolog olarak kendince bir cevap, bir açıklama getirmekteydi.

Bu örnekten şunu da görebiliriz: Naif psikologlar olarak davranışlarla ilgili sorularımız ve getirdiğimiz açıklamalar bilgimize bağlı olarak değişecektir. Bahsettiğim adamın sorusundan metafiziksel bir açıklama arayışı içerisinde olduğu anlaşılmaktadır.

Nörolojik bir hastalığın yol açtığı davranışta bu adamın görebildiği tek şey babasının iki dal arasında görebileceğine inandığı metafiziksel olgularla sınırlı kalmaktadır. Buna karşın aynı adam babasına çektirdiği eziyeti göremiyor, kendi davranışının sebeplerini soramıyordu.

İşte bu yüzden sevgili okuyucum, yaşlanma ve yaşlılık hakkındaki bilgilerimizi tazelemeliyiz. Her olaya, her davranışa, her olguya metafiziksel cevap vermeye başlarsak, o zaman halimiz işte bu adamdan farklı olmayacaktır.

Sorularımız dünya görüşlerimize, bilgimize ve kendimizi ömür boyu geliştirmemize göre değişecektir. Bu gelişmenin farklı düzlemlerde gerçekleşmesi için ortaya koyduğumuz uğraşlarımıza sürekli yenilerini eklemekle meşgulüz. Bunlardan biri Tazelenme Üniversitesi’dir. Yeni kampüsümüzü 25 Ekim 2017 tarihinde Nişantaşı Üniversitesi’nde açtık.

Burada 60 yaş ve üzeri yetişkinlere ömür boyu öğrenme modeli ile beden ve beyin zindeliğinin korunmasına yardımcı olan eğitim ve öğretim programımızla hizmet veriyor, naif psikologlara yaşlanma ve yaşlılık üzerine çağdaş sorular sorma ve bunlara çağdaş cevaplar keşfetme olanakları sunuyoruz.

Nişantaşı Üniversitesi Tazelenme Üniversitesi’nin ilk dersini dünyaca ünlü gerontolog Prof. Dr. Terence Seedsman verdi. Tazelenme Üniversitesi hakkında detaylı bilgi için “http://www.tezalenme.com” adresinden bilgi alabilirsiniz. Belki siz veya tanıdıklarınız arasında bu olanaktan yararlanmak isteyebilecek kişiler vardır.