Yaşlandığınızı nereden anlarsınız?

04.04.2018 Prof. Dr. İsmail Tufan

Tweet



Yaşlandığınızı anlamak için aynaya değil, evinizde biriken nesnelere bakın. Bir türlüatamadığınız, atmaya kıyamadığınız nesnelere… Maddi değeri sıfır olan bu nesnelerden kurtulma vakti gelmedi mi? Yeni bir hayata başlamak için eski yükleri sırtınızdan atmanız gerekiyor. Kim bilir kaç defa denediniz, ama olmadı. Çünkü onları çöpe fırlatınca, sanki hayatınızı çöpe atmış gibi olacağınızı zannettiniz. Tazelenmek için eskilerden kurtulmak lazım. Hepimizin evinde, kilerinde atamadığı ama atması gereken eski yayıntılar var. Bunların içinden sadece gerçekten maddi veya manevi değeri olan birkaç şeyi saklamak yeterli. Hatta o zaman değerleri de artacaktır. Ama eskiden kalan her şeyi bir kenara koymanın bir anlamı yok. Yenilere yer açmak için eskilerden kurtulmanız gerekiyor. İşte size ilham olsun diye ufak bir liste:

• Eski seyahat prospektleri.

• Eski gazeteler.

• Eski kataloglar.

• Eski mektuplar.

• Eski atlaslar.

• Eski şehir planları.

• Eski posta kartları.

• Eski takvimler.

• Eski yemek tarifleri.

• Eski bilgisayarlar.

• Eski cep telefonları.

• Eski ayakkabılar.

• Eski elbiseler.

• Eski aşk mektupları.

• Eski sevgililerin fotoğrafları.

• Ve diğer eskiler…

Sadece bunları değil eski düşünceleri de fırlatıp atın. Yaşlılığın her yönden kayba uğramak, gerilemek, bunamak gibi hiçbiri işe yaramayan önyargılarınızı da fırlatıp çöpe atın. Bunlar kafamızdaki ağır yüklerdir ve tazelenmemizi engellemektedirler. Bunlardan ne kadar çabuk kurtulursak, o kadar daha çabuk geleceğe umutla bakabiliriz.